Araştırmacı Silva Özyerli’nin ilk kitabı ‘Amida’nın Sofrası: Yemekli Diyarbakır Tarihi’ Aras Yayınları’ndan çıktı. Özyerli’nin Ermenicede Amida ya da Dikranagerd, Kürtçede Amed diye anılan Diyarbakır şehrinin sofra kültürü hakkında araştırma, keşif, deneme ve üretimlerinin sonucu olan kitap, şehrin yakın tarihine dair de çok önemli bir tanıklık niteliği taşıyor. Bu tanıklık özelliği nedeniyle Aras Yayınları kitaba ‘Yemekli Diyarbakır Tarihi’ üst başlığını uygun görmüş. "6-7 Eylül 1955’te çevreden Diyarbakır’a yağma için gelenler Leylekli İstasyonu’ndan geri gönderiliyor. Özyerli ile kendi aile tarihinden Diyarbakır’da son 30 - 40 yılda yaşananlara ve şehrin yemek kültürüne uzanan bir söyleşi yaptık. Kitapta pek çok yemek tarifi yer alıyor. "Pazen gecelik, pazen pijama, annelerimizin ördükleri giyecekler İstanbul Ermenileri tarafından bize Kürt denmesi için yeterli sebep olurdu. Kişisel olarak en çok annemden "mantı isterim" diye tutturunca bana yaptığı iki yemek en çok unutamadığım yemekler. Bu tarifler arasında sizi en çok etkileyen, sizde en çok iz bırakan yemekler hangileri? ‘Godig Lepig’ yani ‘bulgur köftesi’ ve ‘Egençig Şorba’ yani ‘kulakçık çorbası’nı hiç unutamadım.
Annemi üzmüş olduğum için olsa gerek… Kitabı yazarken de tekrar o günleri hatırladım. Deli Ferha’nın yemeği ‘Kazan Kebabı’ da beni çok etkilemiş bir diğer yemektir. Bir diğeri: ‘Meftune’. Diyarbakır’ın milli yemeği gibidir. O da Deli Ferha’nın hazin hikâyesi nedeniyle… Deli Ferha’nın hikâyesiyle Diyarbakır’da Yahudilerin neler yaşadığını da öğrenmiş oluyoruz. Deli Ferha demişken Diyarbakır’da Yahudilerin varlığı pek bilinmiyor. İsrail’e göç eden Yahudiler Diyarbakır’a gelip gidiyorlar mı? Çermik ilçesinde cami, kilise ve sinagog yan yanaydı. İsrail’den Çermik’e ziyarete gelenlerin olduğunu duydum. Çermik’teki sinagog İbranice kitabesiyle birlikte günümüzde ayakta duruyor. Sizin anılarınız, özellikle 1964’ten 1974’e kadar Kıbrıs’ta yaşanan gelişmelerin Diyarbakır’da genelde Hıristiyanları özelde de Ermenileri nasıl etkilediğini gösteriyor. Sizin tanıklığınız 1960’lardan 1980’lere kadar Diyabakır’da Ermenilerin yaşadıklarına dair. Bunu biraz açar mısınız? Evet, kitabı ilk okuyanlardan da buna benzer tepkiler aldım. 196o’lardan 1974’e kadar Kıbrıs’taki gelişmelerin Diyarbakırl Hıristiyanları nasıl olumsuz etkilediği pek bilinmiyor. Bu, yakın tarihin pek bilinmeyen bir yönüne işaret ediyor. O dönemde evlerimizin taşlandığını bizim dışımızda pek kimse hatırlamıyor bile…
Diyarbakir Escort zENCİ Bir güzel dans ederek şarkı dinliyor keyfimize bakıyorduk. Dans ederken arkamdan sarılıp bana dayamaya başladı. Türk erkeklerinin siki ruslara göre kalın oluyor diyorlardı ama daha önce hiç görmemiştim. Arkadan kalınlığı. Ben yoruldum biraz otele geçicem gelsene sen de diyerek otele götürdüm. Diyarbakir Escort zENCİ gerçekten de dedikleri gibi varmış hayran kaldım. Odaya girer girmez sikini çıkarıp beni yere oturttu ve ağzıma verdi. Nizami başı ve ileri geri yaptıkça içeri çökmeyen gövdesi vardı. Sünnet deniyormuş buna. İçeri göçmemesi beni çok ama azdırdı ve türk erkeklerine o gün aşık oldum. Beni orda bağırta bağırta bir güzel sert sert sikti. Yetmedi ikinci ve üçüncü postayı da atıp öyle rahatladı. Diyarbakır Eskort Bayan gidiş dönüş aldığım biletimi iptal edip temelli Türkiyeye yerleştim. Türk erkeklerinin güzel sikleri ve bedenleri beni baştan çıkardığı ama bu olayı çok sevdiğim seksi bedenimi kullanmak adına eskort oldum. Hem uzun seks süresi hem de azgın fantazileri beni baştan çıkarmıştı. Çarpık türkçem diri göğüslerim ve sımsıkı götümle tüm fantezilerine ortak olmayı bekliyorum. Rusyadan gelen soğuk ama amcığı yakmak ve ateşini södürene kadar deliler gibi sikmek istemez misin. Biliyorum çok istiyorsun hadi hemen ara.
Ondan sonra bilmiyorum ne kadar kapatıyorlar. Bunlar yıldırma. Yılsın diye. Sence doğru bir politika mı bu? Ama kimse yılmıyor. Birinci evi kapatsa, ikinci evi açıyorlar. Olmadı zaten caddeye çıkar. Ayda 1000 - 1500 lira verip, ev alıyorsun. Sigortalı olduğun müddetçe ev alıyorsun yani. Zaten ev alıyorlar. Ev almak çok kolay şimdi. Başka bir şey yok. Sen kendi deneyiminden biraz bahsedebilir misin? Sadece ne oldu, polisin tavrı nasıldı? Ev mühürleme olayından. Çok detay vermek zorunda değilsin. Polis ilk yakalıyor mesela. Çıkan müşteriyi alıyor, sen kimden çıktın hangi daireden çıktın. Şu daireden. Kiminle kaldın, şununla kaldım. Ev kapanıyor.Karar çıkıyor, komisyon kararı. Götürüyorlar, ifadeni alıyorlar. İki ay sonra komisyona giriyor. Senin cezaevi tecrüben de oldu, kısaca bahsedebilir misin? Evin mühürleniyor. Üç ay mühürlendi evim. Bir lubunya. Ameliyatlı ama. Ben evde yoktum. Bir tane arkadaşım, otuzbeş senelik arkadaşım… 54 yaşında. O da genç değil yani. Bir tane çocuk alıyor eve. O çocuğun da - Kürtler geç yazdırıyorlar çocuklarını ya nüfusa - yaşı bayağı var.
If you loved this posting and you would like to acquire extra info pertaining to daha fazla bilgi almak için kindly visit the website.