Diyarbakır Liseli Escort Burcu ile uğraşmadan birlikte olma şansınız vardır. Gençliğini yaşamak gençliğin verdiği enerjiyi kullanmak ve bundan dolayı inanılmaz zevkler almak ne yazık ki herkesin şansı olmuyor. Birçok erkek genç hatunlar ile birlikte olmak için sayısız girişimlerde bulunuyor ve bu girişimlerin çoğu bazen sonuçsuz kalıyor. Hem vakit hem de nakit kaybı yaşatan bu girişimler erkekleri ister istemez psikolojik olarak da bir buhrana sürükleyebiliyor. Birlikte olmak istediğiniz bir hatun ile uğraşırken ne yaparsanız yapın olma garantiniz kesinlikle yoktur. Onlar sizlerin genç hatun hayaline son vermek ve kendi bedenlerini enerjik bir şekilde hizmetinize sunmak için bekliyorlar. Gençliğin verdiği ateş ve bitmek bilmeyen enerjileri ile pürüzsüz tenlerde harika dakikalar yaşamak isteyen bütün beylerin mutlaka adresi olacaklardır. Diyarbakır Liseli Escort Burcu hatunların olduğu grupta en genç ve en körpe olan bu kızlar ile eğer kendinize güveniyorsanız uzun soluklu bir seks macerası yaşaya bilirsiniz. Bu macera sizlerin hayatı boyunca unutamayacağı türden olacak ve pişmanlık denen şeyi asla yaşamamanızı sağlayacaktır. Mardin Escort gibi Diyarbakır Escort bayanlar ile web sitemiz üzerinden iletişime geçebilirsiniz. Diyarbakır Liseli Escort Burcu zaten seanslık ve saatlik görüşme konusunda çok sıcak tavırlar sergiliyorlar. Sizleri daha fazla düşündükleri için bu konuda kendilerine doyamayacağınıza o kadar eminler ki bu yüzden gecelik hatta hafta sonu tatili gibi davetlerinizi kabul ediyorlar. Özellikle elit beylerin kısa süreli gezilerinde onlara eşlik edece donanıma da sahipler. Yurt dışı toplantıları şirket gezileri gibi etkinliklere yalnız değil birbirinden güzel ile gitmenizde daha çok fayda görüyoruz. İnanın eğlence konusunda tavan yapacaksınız. Sizlere hem eş hem sevgili hem de harika bir seks partneri olacak bu hatunların yaşları genelde 18 ile 20 arasındadır. Zaten çoğunluğu öğrencilerden oluşan bu grupta gizlilik konusu çok önemlidir. Ne sizlerin kimliği ne de onların kimliği kesinlikle hiçbir yerde kullanılmaz. Temizlik ve bakım yönünden de harika olan bu hatunların pürüzsüz vücutlarında gezinirken kendinizden geçeceksiniz. Diyarbakır Liseli Escort Burcu hepsi birbirinden güzel olmasına karşın bu hatunların sizlere ekstra bir mutluluk katacağını da bilmenizi isteriz.
Ha, bu devam etti. Aynı şekilde, bu kez 11 inci ayda -yine aynı senenin, aynı yılın 11 inci ayında- Dicle kenarında benim dozerim çalışıyor, kum yüklüyor. Benim o dozerim de yakıldı. Yine PKK süsü verildi; ama, maalesef, PKK değildi, yine milislerdi. PKK'yla işbirliği yaptı; çünkü, Artış kod isimli Engin Kara da bunu söylüyor, aynı o dosyada söylüyor. SORU - PKK yapmadı; ama, PKK'nın kullandığı milisler yaptı diyorsunuz. Bu yakıldı. Her nedense, 1994'te, 1994'ün temmuz ayında burada Millî Savunma Bakanlığında Hava Kuvvetlerinin bir ihalesi yapılıyordu ve o ihaleyi benim çocuğum alıyor burada; yani, yüzde 18 kırımla Emin Altındağ'da kalıyor; 1994'te. Bütün dosyalar, şartnameler, her şey haiz olmakla beraber. Ondan sonra, sözleşme yapılırken derhal dosyayı noterden geri çektiriyorlar. Nedir, neyin nesidir? "Bu firma sakıncalıdır" diyor. Yahu, kardeşim, onbir seneden beri ben çalışıyorum; sakıncalıyım ne; benim devlet yayınlarım var. Benim oğlum beni çağırdı, ben gittim. Geldim, Millî Savunma İnşaat Emlak Daire Başkanı Mustafa Erbay Paşa var, onun yanına çıktım. Paşam, hayırdır dedim. "Vallahi, Mehmet Ali Bey, çok gizli bir rapor bize gelmiş." Nereden gelmiş Sayın Paşam? Nasıl, Diyarbakır'dan kimden gelmiş? O kadar ki hain olduk; bir çırpıda hain olduk yani. Sayın Valim, siz 24 saat burada gazetemizi okuyorsunuz ve Diyarbakır'a ulusal basın gelmeyince bizim gazetemiz devlet yayını çıkmıştı. Nasıl oldu da biz hain olduk? Aç generali. Millî Savunma Bakanlığı Müsteşarını aç, ara, söyle kendisine." Aradı, benim yanımdaydı. "Vallahi, paşam, olamaz. Ben Diyarbakır'dan Ankara'ya sabahleyin geliyorum" dedi. Ve sabahleyin atladı geldi. Bakın, hayattadır Ünal Erkan, sorabilirsiniz. Geldi "Paşam, eğer Diyarbakır'da, o bölgede bu firma sakıncalıysa, ben kellemi veriyorum. O bölgede devlete en yakın ve en sadık insan bu firmadır ve bu ailedir. Altındağ ailesi, Mehmet Ali Altındağ ve 4 tane kardeşi -benim 4 tane çocuğum var, benim her 4 çocuğumu da kardeşim yapıyorlar, kardeş yapıyorlar Bunlar PKK'yla mücadele verdiler; fakat, PKK onlardan birisini öldürdü." Aynı yazı, resmî yazı. "Birisini öldürdü, bunlar korktular, teslim oldular artık.
Televizyonlardan Ali KAYA’yı tanıdım. Ali KAYA daha önce Diyarbakır’da görev yapmıştı, kendisi yaklaşık 10 yıldır Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde görev yapmaktadır. Suç dosyası oldukça kabarıktır. Ali KAYA suç dosyası kabarık olmasına rağmen her nasılsa korunuyordu. Kendisine görev veriliyor, iş yaptırılıyordu. Bildiğim kadarı ile kendisi 1997 yılı ile 2000 yılları arasında Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı bünyesinde Jandarma İstihbarat bölümünde görevliydi. Biz aile olarak PKK ve Hizbullah ile mücadele ederken, iş yerlerimiz, arabalarımız, iş makinelerimiz terör örgütlerince kundaklanırken, yakılırken, gazetemize dahi bomba atılırken Ali KAYA, o dönemin DGM Başsavcısı Nihat ÇAKAR ve o dönemde 7. Kolordu Komutanı olan Yaşar BÜYÜKANIT’ta bu kişiyi koruyordu. Sanki suçumuz PKK ile niye mücadele ediyoruz diye Hizbullah yanlısı olduğumuz gerekçesiyle bizi sindirmek için bu saydığım kişiler arasında adeta bir organizasyon vardı. Hatta hakkımızda PKK.nın ağzından yazılmış gibi Ali KAYA tarafından Başsavcının iştiraki ve Kolordu komutanını da onayı ile hakkımızda sahte belge tanzim edildi. Ancak yargılama yapıldı, bizi ve çocuklarımızı serbest bıraktılar.
Ha, bu devam etti. Aynı şekilde, bu kez 11 inci ayda -yine aynı senenin, aynı yılın 11 inci ayında- Dicle kenarında benim dozerim çalışıyor, kum yüklüyor. Benim o dozerim de yakıldı. Yine PKK süsü verildi; ama, maalesef, PKK değildi, yine milislerdi. PKK'yla işbirliği yaptı; çünkü, Artış kod isimli Engin Kara da bunu söylüyor, aynı o dosyada söylüyor. SORU - PKK yapmadı; ama, PKK'nın kullandığı milisler yaptı diyorsunuz. Bu yakıldı. Her nedense, 1994'te, 1994'ün temmuz ayında burada Millî Savunma Bakanlığında Hava Kuvvetlerinin bir ihalesi yapılıyordu ve o ihaleyi benim çocuğum alıyor burada; yani, yüzde 18 kırımla Emin Altındağ'da kalıyor; 1994'te. Bütün dosyalar, şartnameler, her şey haiz olmakla beraber. Ondan sonra, sözleşme yapılırken derhal dosyayı noterden geri çektiriyorlar. Nedir, neyin nesidir? "Bu firma sakıncalıdır" diyor. Yahu, kardeşim, onbir seneden beri ben çalışıyorum; sakıncalıyım ne; benim devlet yayınlarım var. Benim oğlum beni çağırdı, ben gittim. Geldim, Millî Savunma İnşaat Emlak Daire Başkanı Mustafa Erbay Paşa var, onun yanına çıktım. Paşam, hayırdır dedim. "Vallahi, Mehmet Ali Bey, çok gizli bir rapor bize gelmiş." Nereden gelmiş Sayın Paşam? Nasıl, Diyarbakır'dan kimden gelmiş? O kadar ki hain olduk; bir çırpıda hain olduk yani. Sayın Valim, siz 24 saat burada gazetemizi okuyorsunuz ve Diyarbakır'a ulusal basın gelmeyince bizim gazetemiz devlet yayını çıkmıştı. Nasıl oldu da biz hain olduk? Aç generali. Millî Savunma Bakanlığı Müsteşarını aç, ara, söyle kendisine." Aradı, benim yanımdaydı. "Vallahi, paşam, olamaz. Ben Diyarbakır'dan Ankara'ya sabahleyin geliyorum" dedi. Ve sabahleyin atladı geldi. Bakın, hayattadır Ünal Erkan, sorabilirsiniz. Geldi "Paşam, eğer Diyarbakır'da, o bölgede bu firma sakıncalıysa, ben kellemi veriyorum. O bölgede devlete en yakın ve en sadık insan bu firmadır ve bu ailedir. Altındağ ailesi, Mehmet Ali Altındağ ve 4 tane kardeşi -benim 4 tane çocuğum var, benim her 4 çocuğumu da kardeşim yapıyorlar, kardeş yapıyorlar Bunlar PKK'yla mücadele verdiler; fakat, PKK onlardan birisini öldürdü." Aynı yazı, resmî yazı. "Birisini öldürdü, bunlar korktular, teslim oldular artık.
Televizyonlardan Ali KAYA’yı tanıdım. Ali KAYA daha önce Diyarbakır’da görev yapmıştı, kendisi yaklaşık 10 yıldır Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde görev yapmaktadır. Suç dosyası oldukça kabarıktır. Ali KAYA suç dosyası kabarık olmasına rağmen her nasılsa korunuyordu. Kendisine görev veriliyor, iş yaptırılıyordu. Bildiğim kadarı ile kendisi 1997 yılı ile 2000 yılları arasında Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı bünyesinde Jandarma İstihbarat bölümünde görevliydi. Biz aile olarak PKK ve Hizbullah ile mücadele ederken, iş yerlerimiz, arabalarımız, iş makinelerimiz terör örgütlerince kundaklanırken, yakılırken, gazetemize dahi bomba atılırken Ali KAYA, o dönemin DGM Başsavcısı Nihat ÇAKAR ve o dönemde 7. Kolordu Komutanı olan Yaşar BÜYÜKANIT’ta bu kişiyi koruyordu. Sanki suçumuz PKK ile niye mücadele ediyoruz diye Hizbullah yanlısı olduğumuz gerekçesiyle bizi sindirmek için bu saydığım kişiler arasında adeta bir organizasyon vardı. Hatta hakkımızda PKK.nın ağzından yazılmış gibi Ali KAYA tarafından Başsavcının iştiraki ve Kolordu komutanını da onayı ile hakkımızda sahte belge tanzim edildi. Ancak yargılama yapıldı, bizi ve çocuklarımızı serbest bıraktılar.