Mersin Escort olan ben rus bir kızım canlarım. Şık ve görkemli bir yaşamı sizlere kim mi sunar? Tabii ki seksiliği ıle ün salmış bulunan bir Mersin yeni rus Escort Bayan modeliniz ben sunarım. Hem fazla iyi hem de erkeğine en güzel failiyeti verebilecek potansiyelde bulunan bu iyi kızınızı aslında benii yaşantınıza almak icin acele etmenizi öneririm. İnanın ki fazla rağbet görmekteyim ve her zaman avuçlarınızdan uçabilirim. Benim adım sevgili mersinli bey efendiler serrena. Fazla iyi ve de fazla sexsi bi bayan olarak tanımlar benii yaşantıma giren herkes. Girmiştim alemlerde herkes şahsıma bakar, iste o geldi. Evrenin en iyi bayanı serrena derler. Bu kadarr etkileyici ve de ışıltılı bi kız olmama doğuştan çıkan bi durumdur. Kesinlikle fiziğimin yada suratımın hicbir yerinde herhangi bi estetik işlem yok. Bu da bayların doğal bayan arayısında benii ayrıcalıklı kılar. Mis gibi kokusu ve de her süre fazla sexsi bulunan davranışları ıle sizlerin heyecanınıza adranalin katacak bulunan bir rus model Mersin Escort Bayan oldugumu soylemek isterim.
Şüpheli Ercüment OVALI’nın 31.08.2007 tarihinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar BÜYÜKANIT’a hitaben yazdığı anlaşılan mektupta; "… …Her türlü silaha karşı tedbire sahip olmasına rağmen Biyolojik silahlarla savaşma konusunda yeterli hazırlığı olmayan ülkeme biyolojik savaş endüstrisini kurmaktır… ATİ (şüpheli Ercüment’in şirketi) tesislerinin 15 günde bu silahı üretece hale gelebilecek şekilde dizayn edilmiş olması… " şeklinde kullandığı ifadeler şüphelilerin biyolojik silahlar üretme çabası içinde oldukları ve bunu temin edebilmek için dönemin Genelkurmay Başkanından yardım istedikleri da görülmektedir. Üretmeye çalıştıkları biyolojik silahları örgütün amacına ulaşabilme yolunda ne şekilde kullanmayı planladıkları hususu ise tam olarak bilinememektedir. Örneğin, şüpheli Neriman’ın dönemin Jandarma Genel Komutanı olan ancak gerçekte Ergenekon Silahlı Terör Örgütüadına faaliyette bulunan şüpheli M.Şener ERUYGUR’a yazdığı 05.03.2004 tarihli mektupta; "Değerli Büyüğüm, 2003 Ağustos ayında şahsımı kabulünüzde Yüksek Makamlarınıza bir iki cümle ile açıklamaya çalıştığım, tedbir alabileceğiniz düşüncesiyle, özellikle Devlet-Millet ve Ülke güvenliğimizle doğrudan alakalı olan, şahsınızda Türk Silahlı Kuvvetlerinin birçok bilgi ve belgeye kolaylıkla ulaşabileceği konuyu ayrıntılı olarak bir kez daha Asıl Ellere iletmenin bir Türk Evladı olarak görevim olduğu inancındayım…
Sonuç olarak; ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ yasama ve yürütme organlarının kendi amaçlan doğrultusunda faaliyet yürütmelerini temel belgelerinde yazılı olan örgütsel metodlarla sağlamayı, bunu yapamadıklannda toplumsal bansın bozulması ve kaos ortamının oluşturulması yolunu kullanarak darbe ortamının hazırlanması ile yasama ve yürütme organlannm ortadan kaldmlmasmı amaçladıklan, bu doğrultuda her türlü illegal eylemi gerçekleştirmekten, her türlü illegal ilişkiyi kurmaktan geri durmadıklan görülmektedir. ULUSAL BİR DEVRİM" olmalıdır" diyerek gerçek amaç ve düşüncelerini ortaya koyduğu görülmüştür. Ergenekon terör örgütünün bir özelliği de kendi menfaatlerine ve ideolojilerine uygun olan darbeleri "devrim" diyerek övmeleri, buna uygun olmayan müdahaleleri de "darbe" , "cunta müdahalesi" , "ABD işbirlikçilerinin müdahalesi" diyerek eleştirmeleridir. Bu yaklaşım bile örgütün kendi düşünce dünyasındaki handikapı, tutarsızlığı ortaya koymaktadır. Örgüte göre kendi menfaat ve ideolojilerine uygun olan darbeler, cuntalar, suikastler, ekonomik krizler, çeteler ve diğer hukuksuzluklar "iyi", kendi menfaatlerine aykın olanlar ise "kötü" dür. Öte yandan kendileri gibi düşünmeyen herkesi hain, iş birlikçi ve benzer yakıştırmalarla aşağılarken istedikleri gibi hareket etmeyen devletin en üst makamındaki Cumhurbaşkanı dahi olsa aşağılamaktan geri durmadıklan görülmektedir.
SAYIN'm da "Alt taraftan olacak 60 darbesi gibi", bir süre daha aynı konu üzerine konuştuktan sonra K. ALEMDAROĞLU'nun "Şimdi Rektörlerin çok sıkı durması gerekir ama göreceğiz" dediği, U.SAYIN'm da "Yok zor o bakalım çok önemli şeylere gebeyiz önümüzdeki üç ay hocam 3-5 ay", "Çok önemli şeylere gebe bakalım ne olacak yani ee şey telefonda konuşamadığım şeyler var" dediği anlaşılmaktadır. Doğu SİLAHÇIOĞLU'nun bu günkü yazısını gördünüz mü? Ü. SAYIN'm da "Yargıyı ele geçirdiler YÖK'ü ele geçirdiler" "Üniversiteler ele geçti bizi Üniversitelerde barındırmayacaklar", "Pakistan'dan beter olacak Türkiye" dediği, bir süre aynı konu üzerinde konuştuktan sonra Ü.SAYIN'm "E şimdi şu var Dolmabahçe'de ne oldu", "Ondan sonra neler oldu, daha sonra niye hiç ses çıkartılmadı, ee hani özü ve sözü lafları, Here's more information in regards to hemen tıklayın take a look at our own web-site. hani elektronik muhtıra, bir kurumda tutarlılık aranır yani" dediği, bir süre değişik konularla ilgili konuştukları, görüşmenin devamında Ü. K.ALEMDAROGLU'nun rektörleri birisinin Ankara'ya davet etmesi gerektiğinden, bu kişinin Ankara Üniversitelerinin rektörlerinden birisinin olabileceğinden bahsettikten sonra yapılacak yürüyüşler için "İzin alınmasın canım artık izne ne gerek var ya miting değil ki bu gidip orada saygı duruşu" "İzne gerek bile yok zaten" dediği anlaşılmıştır.