Konya Büyükşehir, Meram, Seydişehir ve Akşehir belediyeleri ile çok sayıda esnaf ve hayırseverler de bağışladıkları yardımlarla kampanyaya destek oldu. Akşehir Belediyesi dünyaca ünlü mizah ustası Nasreddin Hoca'nın bibloları ve tersine işleyen saatlerle, İttifak Holding ise bağışladığı 4 ton gıda malzemelerinden oluşan yardım paketleriyle kampanyaya destek verdi. Seydişehir Belediyesi ise ünlü leblebisi ile kampanyaya destek olurken, Konya Büyükşehir Belediyesi ile Meram Belediyesi de meslek edindirme kursundaki öğrencilerin hazırladığı el emeği ürünlerle kampanyaya katkıda bulundu. Konya'da faaliyet gösteren Pimes Züccaciye ile Sedef Hediyelik Eşya da hediyelik çeşitli ürünlerle kampanyaya katıldı. Karaman'da da hayırsever vatandaşlar ile iş adamları gönderdikleri gıda malzemeleriyle kampanyaya katıldı. Saray Bisküvi, Duru Bulgur ve Hazal Bisküvi kendi ürünleri olan bulgur, bisküvi ve çikolatalarla kampanyaya katılıyor. Kermeste Adana'dan şalgam, Osmaniye'den yer fıstığı, Mersin'den narenciye ve cezerye, Hatay'dan ise yoğun emekler sonucu üretilen defne sabunu satışa sunulacak. Adana'daki AA çalışanlarının eşleri, el emeği göz nuru ile yaptıkları bebek yeleği, patik, hırka ile belek kıyafeti ve battaniyesi gibi örgü ürünleri ile çeyizlik eşyaları kermese gönderdi.
Bakır tavanın içindeki su kaynayınca içine bakır süzgeç yerleştirildi. Peynir dilimleri de süzgecin içine. Eritme işlemi başladı. Bir kısmı örüldü, bir kısımda otlu peynir olarak şekillendirildi. Peynirler birer birer tuzlanıp teneke kutuya yerleştirildi. Peynir eritilirken ocağın yanından ayrılmazdım. Babam bana ‘’pisika ber beroj’’ derdi. Peynir çok taze olduğu için yemezdik. Eritilen peynirden annem bana bir parça uzatırdı. Bende Virjin’i taklit eder, onun gibi iki elimle, erimiş peyniri çeker, örük yapmaya çalışırdım. Sonra da biraz tuza batırır yerdim. Eritme işleminin sonunda elde edilen peynirin yağlı sütü ile Virjin’in çörekleri yapılacak, rezene, mahlep kokuları bizi geçmişteki iyi kötü anılara götürecekti. Öte yandan o zamanlar çarşı fırınlarında yapılan bol şekerli, taze peynirli ekmeklerin de tadına doyum olmazdı. Peynir eritme günün en güzel ziyafeti peynir helvasıydı. Büyük bir baş peynir helva için hemen bir kenara konulurdu. Helvaya yağ da eklenmezdi zira, peynirin yağı yeterli gelirdi. Virjin peynir helvasını harika yapardı. Helvanın ununu kavururken koku bütün mahalleye yayılır, ince ince dilimlenmiş, tam yağlı peyniri bir tavada eritip, üzerine şekeri, kavrulan unu ilave ederdi. Elindeki büyük ağızlı şimşir kaşıkla helvayı sabırla, sevgiyle karıştırırdı. Tabak tabak helva hem diğer komşulara hem de yardıma gelen komşulara dağıtılırdı. Helva dağıtıcısı bendim. Koşa koşa komşulara helvayı yetiştirirdim. Peynir helvası diğer helvalara benzemez, çabucak soğur, soğuyunca da peynirin o telli hali kaybolurdu. Kendine has mimarisi olan iklime uygun evlerimiz birer birer yok oldu, şehrimizi katlettik. Geniş avlulu taş evlerin yerini binalar aldı. Kuzey ve güney cepheli, kalın duvarlı, eyvanlı evler Diyarbakır’ın sıcağını hissettirmiyordu. Toprak damlı evler, yüksek tavanlı odalar, yiyeceklerin saklandığı mahzenler birer hatıra olarak kaldı. Yazın sıcağını geçirdiğimiz avlular, avlulardaki anılar teker teker silinir oldu. Sıkışıp kaldığımız binalar içinde şehrimize ait hiçbir şeyi yapamaz olduk. Evde yapılan peyniri, kurutmaları, kazanlarda pişirilen ayvalı kavurmayı, domates biber salçası ne varsa hepsinin hazır tüketir, kayıp şehirde kayıp tatları arar olduk. Diyarbakır peynir helvası tadında nice güzel günlere. Ağzımızın tadının bozulmaması dileğiyle.
Diyarbakır'ın kahvaltı kültürü, geniş bir çeşitlilik sunar. Beyaz peynir, tulum peyniri, siyah zeytin, kavut, içli köfte, fıstıklı baklava ve tereyağı gibi yerel ürünlerle hazırlanan kahvaltı sofraları, geleneksel bir şölen havası taşır. Yöresel simitler ve kuymak gibi özel lezzetler de kahvaltı sofrasını renklendirir. Öğle yemeğinde Diyarbakır'ın zengin mutfağı karşımıza çıkar. Kaburga Dolması, Meftune, içli köfte, kuzu tandır ve ciğer kebabı gibi yöresel lezzetler, şehrin geleneksel lokantalarında ve kebapçılarında tadılabilir. Ayrıca, taze sebzelerle yapılan kısır ve mercimek çorbası gibi hafif seçenekler de bulunur. Akşam yemeğinde Diyarbakır'ın tarih kokan sokaklarındaki mekanlarda farklı lezzetleri deneyimleyebilirsiniz. Ciğer kavurma, kuymak, mumbar, tandır kebabı ve kuzu tandır gibi özgün yemekler, şehrin kültürel mirasını taşıyan mekanlarda sofralara gelir. Ayrıca, lahmacun ve katmer gibi sokak lezzetleri de popülerdir. Diyarbakır'ın tatlıları, özellikle baklava, şırdan, içli köfte ve fıstıklı baklava gibi özgün tatlar içerir. Şehirdeki pastanelerde bulunan tarihi tatlılar, ziyaretçilere yöresel lezzetleri deneme fırsatı sunar. Diyarbakır'da içecek kültürü, taze sıkılmış meyve suları, ayran, Türk kahvesi ve özel baharatlarla demlenen çay etrafında şekillenir.
If you have any type of questions relating to where and how you can use Diyarbakır Yöresel TatlıLarı, you can contact us at our own webpage.