Kermesin düzenleneceği haberini alan İpsalalı çeltik üreticileri İpsala Kaymakamı ve İpsala Çeltik Üreticileri Komisyonu Başkanı Mehmet Ali Gürbüz aracılığıyla AA çalışanlarının eşlerinin organize ettiği kermese 2 ton pirinçle destek olacaklarını belirtti. Edirne'de engelli öğrencilere eğitim veren bir engelli eğitim kurumunun öğrencileri de kermes için el emeklerini ortaya koydu. Özilke Özel Eğitim Kurumu öğrencileri öğretmenleri aracılığıyla buzdolabı süsünden, hediyelik eşyalar yaparak kermese destek verdi. Engelli öğrenciler, ayrıca Anadolu Ajansı'nın farklı bir tarzda logosunu yaparak katkı sundu. Ayrıca Edirne'yi Tanıtma ve Tava Ciğeri Koruma Derneği Başkanı Bahri Dinar ve dernek üyesi şekerlemeci Arslanzade Şekerlemeleri sahibi Arif Meriç kermeste 2 bin 500 kişiye ücretsiz deva-i misk helvası dağıtacak. Tarihi kostümler içinde 41 baharatla hazırlanan ve Osmanlı döneminde rahatsızlığı olan kişilere şifa vermesi amacıyla yapılan deva-i misk helvası kermese katılanların ağızlarını tatlandıracak. Kermes için Gaziantepli hayırseverler, fıstığın yanı sıra bakır ve sedef hediyelik eşya desteğinde bulundu, Kahramanmaraş'tan tarhana, kırmızı biber, uzun süre bozulmayan çörek ve fıstık ezmesi yardımı yapıldı.
Antik zamanlardan günümüze kadar birçok kültür ve uygarlığa ev sahipliği yapmış, Anadolu ve Trakya toprakları üzerinde kurulan Türkiye sınırlarında, birbirinden eşsiz güzelliklere ve özelliklere sahip seksen bir şehir vardır. Kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına aynı gün içinde seyahat edebildiğinizde, üç farklı denizde bulunan olağanüstü kumsalları, karlarla kaplı onlarca dağ zirvesi, yüksek platolar, derin kanyonlar, zengin tarihi ve doğal içeriğe sahip atmosferi, yedi farklı bölgedeki iklimlerin oluşturduğu eşsiz manzaraları sayesinde dört mevsim deneyimlenebilir. Kuzeyinde Karadeniz, batısında Ege Denizi,güneyinde Akdeniz ile çevrili geniş kıyı şeridine sahip bir yarımada olan Türkiye, If you have any concerns relating to in which as well as how you can make use of Geleneksel Diyarbakır Helvası ve Lokumu, it is possible to e mail us from our page. doğusundaki yüksek dağlar,büyük nehirler ve göllerle, topraklarında sahip olduğu çevresel çeşitlilik sayesinde, dağcılık, tracking, rafting, sualtı dalış, yamaç paraşütü gibi ekstrem sporlar yapılabilir. Yelken, sörf, yat ve mavi yolculuk seyahatleri yanında tarihi ve kültürel geziler için de eşsiz seçeneklere sahiptir. Seyahat türleri, uluslararası büyük organizasyonlar ve iki kıtanın birleşim rotası olması nedeni ile Türkiye, her gün karadan, havadan ve denizden milyonlarca ziyaretçi akınına uğrar. Yerli ve yabancı ziyaretçiler tarafından en çok rağbet gören ülkelerden olan Türkiye’de, her şehrin bulunduğu bölgenin tarihine, kültürüne, iklimine ve doğal yapısına göre kendine has, yerel meşhur hediyelik ürünleri vardır.
Kermese, Mizan Şekerleme'den 400 paket Konya şekeri, Vela Tekstil'den 150 çift çorap, Cıngılli İşletmesi'nden 48 şişe ''laz bombası'', Kütahya'nın Tavşanlı ilçesinde faaliyet gösteren Korkmazlar ile Harmancıklıoğlu firmalarından 30 kilogram leblebi desteği verildi. Kastamonu'da çekme helva üreticisi Hayri Bülbül ürettiği çekme helvalarla, Hacer Keloğlu, Pınar Okudan ve Nurdan Kadem de el emeğiyle hazırladıkları taş baskı ürünleriyle kermese destek sağladı. Zonguldak'ta yaklaşık 31 yıldır döküm atölyesi işleten Nazmi Özden de alüminyum ve pirinçten yaptığı madenci heykelleriyle yerin metrelerce altından çıkan taş kömüründen hazırladığı kömür saatlerini kermese gönderdi. Karabük Safranbolu'da faaliyet gösteren İmren Lokumları lokum, Karataş Doğal Ürünler Safranbolu evlerinin maketlerini ve Safranbolu Belediyesi ise bünyesindeki Safranbolu Kültür Merkezi'nde (SAKEM) görev yapan kadınların yaptığı erişte, meyve kuruları, tarhana gibi yöresel yiyeceklerle kermese destek verdi. Çankırı'da faaliyet gösteren Türkmen Makarna firması makarna, Safir Tuz Fabrikası kaya tuzundan yapılmış rafine tuz, Çankırı Belediyesi de tuz lambaları, şehrin turistik yerlerinin bulunduğu kupalar ve el emeği yöresel ürünleri kermese gönderdi.
Çarşıdan ne alınacaksa hacı babam alırdı. Oldukça otoriter, işini iyi bilen, uzun boylu, yeşil gözlü, beyaz tenli, badem bıyıklı, her zaman çok şık giyinen bakımlı biriydi. Üzerinde hacı taşı olan sokak kapısının eşiğinde hacı babamı bekliyorum. Sokağın Şeyh Yusuf Camisi tarafından önde hacı babam, arkada peyniri taşıyan adam göründü. Hacı babam yine o endamlı duruşuyla elinde her zaman cebinde taşıdığı fileye doldurduğu otlarla eve doğru geliyor. Hamalın ise başında iki eliyle tuttuğu tahta tabladan üzerine peynir suları damlıyor. Hacı babamın yanında kısa kalmış, üzerinde uzun kollu bir gömlek, kollarını dirseklerine kadar çevirmiş, rengi kaçmış lacivert bir şalvar, ayağında lastik bir ayakkabı. Taşıdığı ağır gelmiş ki nefes nefese. Alnında boncuk boncuk ter birikmiş. Sokak kapısını tutuyorum, hamal aralıktan dikkatlice geçip avluda hazırlanan kürsülerin birinin üzerine tahta tablasını yerleştiriyor. İçinde peynir otları olan (kirkor, pıncar) fileyi hacı babamın elinden alıyorum. Emektar, gariban hamala hemen bir kürsü veriliyor soluklansın diye. Bir bardak da buz gibi Anzele suyu ikram ediliyor.. Asıl iş şimdi başlıyor.