Çarşının koridorlarında gezerken hediye çeşitlerini görünce kendinizi kaybedebilirsiniz. Hemen arkasındaki sokaklarda, tam bir baharat ve egzotik ürünler cenneti olan Mısır Çarşısı, Eminönü sizi büyüler. Hem şehri gezmek hem alışveriş yapmak isterseniz, Avrupa yakasında Sultanahmet, Beşiktaş, Ortaköy, Taksim ve İstiklal Caddesi’ndeki dükkânlara, Anadolu yakasında Kadıköy, Bahariye, Bağdat Caddesi, Kartal, Pendik, Maltepe, Üsküdar Çarşı meydanı boyunca sıralı mağazalara hediyelik ne alınır diye düşünmeden dalabilirsiniz. Dışarıdaki hava koşulları ve trafik sizi zorluyorsa, şehrin her köşesinde iki yüzün üzerinde bulunan AVM binalarından zengin çeşitliliğe sahip Zorlu, Akmerkez, İstinye Park, Kanyon, Metrocity, Özdilek, Mall of İstanbul, Akasya, In the event you loved this informative article in addition to you wish to acquire guidance relating to Fıstıklı Helva ve Lokum Diyarbakır i implore you to stop by our own site. Emaar Square, Meydan, Buyaka, Capitol, Palladium alışveriş merkezlerinin size sunduğu markaların seçeneklerinden yararlanabilirsiniz. Şehrin her günü, onlarca ilçede organik ürünler ve hediyelik eşyalar satılan semt pazarları kurulur. Eski İstanbul’u buram buram hissedeceğiniz tarihi Aznavur Pasajı, Çiçek Pasajı, Tünel, Galata Kulesi, Çukurcuma, Tophane, Sirkeci, Gülhane, Soğukçeşme Sokağı, Laleli, Horhor, Balat bölgelerinde de yerel butik atölyelerinden, antika dükkânlarından otantik halılar, biblolar, ev eşyaları, dekorasyon malzemeleri bulabilirsiniz. İstanbul’da gezmenin en keyifli taraflarından biri de şehirde her köşe başında bulabileceğiniz efsanevi sokak lezzetleri ve yerel mutfaklarıdır.
Bakır tavanın içindeki su kaynayınca içine bakır süzgeç yerleştirildi. Peynir dilimleri de süzgecin içine. Eritme işlemi başladı. Bir kısmı örüldü, bir kısımda otlu peynir olarak şekillendirildi. Peynirler birer birer tuzlanıp teneke kutuya yerleştirildi. Peynir eritilirken ocağın yanından ayrılmazdım. Babam bana ‘’pisika ber beroj’’ derdi. Peynir çok taze olduğu için yemezdik. Eritilen peynirden annem bana bir parça uzatırdı. Bende Virjin’i taklit eder, onun gibi iki elimle, erimiş peyniri çeker, örük yapmaya çalışırdım. Sonra da biraz tuza batırır yerdim. Eritme işleminin sonunda elde edilen peynirin yağlı sütü ile Virjin’in çörekleri yapılacak, rezene, mahlep kokuları bizi geçmişteki iyi kötü anılara götürecekti. Öte yandan o zamanlar çarşı fırınlarında yapılan bol şekerli, taze peynirli ekmeklerin de tadına doyum olmazdı. Peynir eritme günün en güzel ziyafeti peynir helvasıydı. Büyük bir baş peynir helva için hemen bir kenara konulurdu. Helvaya yağ da eklenmezdi zira, peynirin yağı yeterli gelirdi. Virjin peynir helvasını harika yapardı. Helvanın ununu kavururken koku bütün mahalleye yayılır, ince ince dilimlenmiş, tam yağlı peyniri bir tavada eritip, üzerine şekeri, kavrulan unu ilave ederdi. Elindeki büyük ağızlı şimşir kaşıkla helvayı sabırla, sevgiyle karıştırırdı. Tabak tabak helva hem diğer komşulara hem de yardıma gelen komşulara dağıtılırdı. Helva dağıtıcısı bendim. Koşa koşa komşulara helvayı yetiştirirdim. Peynir helvası diğer helvalara benzemez, çabucak soğur, soğuyunca da peynirin o telli hali kaybolurdu. Kendine has mimarisi olan iklime uygun evlerimiz birer birer yok oldu, şehrimizi katlettik. Geniş avlulu taş evlerin yerini binalar aldı. Kuzey ve güney cepheli, kalın duvarlı, eyvanlı evler Diyarbakır’ın sıcağını hissettirmiyordu. Toprak damlı evler, yüksek tavanlı odalar, yiyeceklerin saklandığı mahzenler birer hatıra olarak kaldı. Yazın sıcağını geçirdiğimiz avlular, avlulardaki anılar teker teker silinir oldu. Sıkışıp kaldığımız binalar içinde şehrimize ait hiçbir şeyi yapamaz olduk. Evde yapılan peyniri, kurutmaları, kazanlarda pişirilen ayvalı kavurmayı, domates biber salçası ne varsa hepsinin hazır tüketir, kayıp şehirde kayıp tatları arar olduk. Diyarbakır peynir helvası tadında nice güzel günlere. Ağzımızın tadının bozulmaması dileğiyle.
Balık ekmek, midye dolma, közde kestane, turşu, mısır, tavuk pilav, döner, lahmacun ve ıslak hamburger şehrin tarihi sokaklarında gezerken açlığınızı yatıştırmak için bulabileceğiniz meşhur atıştırmalıklardır. İlk gördüğünüz andan itibaren başınızı döndürerek sizi kendine âşık edecek ve tekrar tekrar gelme isteği uyandıracak, gelmiş geçmiş tüm masal, efsane ve mitleri tarihi mirasıyla bağrında uyutan şehrin, çeşitleri arasında kaybolabilirsiniz. Böyle durumlarda İstanbul’dan hediyelik eşya ne alınır kararsızlığı yaşamadan İstanbul temalı rakı bardağı, magnetler, kupalar, çini tabaklar, çay kahve takımları alabilirsiniz. 7. Adana' dan Ne Alınır? Akdeniz ikliminin kavurucu sıcağı, kültürel etkinlikleri, festivalleri, sanatçıların, gurmelerin diyarı, Homeros'un İlyada destanında geçen, antik çağlardan kalan birçok efsaneye konu olan Adana, Akdeniz Bölgesindedir. Seyhan ve Ceyhan nehrinin arasındaki verimli topraklarda kurulu şehrin tarihi, milattan önce altı bin yıllarına kadar uzanır. Sokakta yaşamanın en keyifli halini keşfetmiş Adana şehrinin halkı ve ziyaretçileri geç saatlere kadar eğlenir, müzik, sanat etkinliklerine katılır. Şehri ziyaret ettiğinizde Taş Köprü, Büyük Saat Kulesi, Atatürk Müzesi, Sinema Müzesi, Ramazanoğlu Konağı, Ziyapaşa Parkı, Ulucami, Kız Lisesi, Tepebağ Evleri, Musabalı Konağı, Sabancı Merkez Camii ve Merkez Park ilk görülecek yerlerdendir.